Gebelik Zehirlenmesi (Preeklampsi) Nedir?

Preeklampsi, halk arasında gebelik zehirlenmesi diye adlandırılmaktadır. Gebelikte protein kaçağı ile birlikte olan tansiyon yükselmesi belirtilerini ifade etmektedir. Hafif ve şiddetli olmak üzere 2 formu vardır.

Hafif preeklampsi: Tansiyon 140/90 veya üzerinde iken idrarda protein kaçağı şiddetli forma göre düşüktür. Günlük protein kaybı 300 mg. dan fazladır.

Şiddetli preeklampsi: Tansiyon 160/110 veya üzerindedir. İdrarda protein kaçağı 2 gramdan fazladır. Beraberinde karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma, trombosit sayısında azalma, baş ağrısı, görme bozukluğu, şiddetli karın ağrısı gibi bulgular eşlik edebilir. Eğer preeklampsi olan hastalarda tabloya havale geçirme durumuda eklenecek olursa artık hastalığın ismi eklampsi olacaktır. Bu hastanın ve hala doğum olmamış ise bebeğin risklerinin ileri derecede arttığını göstermektedir.

Kronik hipertansiyon ise gebelikten önce tansiyon yüksekliği olan yada ilk defa gebelikte çıkan ancak doğumdan 6 hafta sonra halen devam eden tansiyon yüksekliğidir. Gebelik öncesi tansiyon yüksekliği olanlarda da gebelik sırasında aynı zamanda preeklampsi oluşabilir.

Gebelik takibi sırasında düzenli olarak tansiyon ve kilo ölçümleri yapılmaktadır. Yapılan ölçümlerde eğer tansiyon değerleri 140/90 ve üzerinde çıkacak olursa preeklampsi gelişiminin araştırılması gerekecektir. Dinlenmiş bir şekilde hastanın tansiyonu tekrar ölçülür. Yine yüksek çıkacak olursa derhal idrarda protein testi ve kan testlerinin bakılır. Gebelikte protein kaçağı yaşayanlar sıkı takibe alınır.

Hamilelikte Tansiyon Kaç Olmalıdır?

Hamilelikte tansiyon ilk 3 aylık dönemde hormonal değişimlere bağlı olarak oldukça düşüktür. Genellikle 90-60 civarındadır. Ancak 120-80 ve altındaki değerler normal sayılmaktadır. Tansiyon ölçümü muhakkak hasta dinlendikten sonra yapılmalıdır. İkinci 3 aylık dönemden sonra damarlardaki sıvının artmasına bağlı olarak tansiyon değerleri bir miktar toparlar. Bundan sonra ciddi tansiyon düşüklüğü pek yaşanmaz. Ancak gebelikte 140-90’ ın altındaki değerler normal kabul edilir.

Protein Kaçağı Nedir?

Normalde insanlarda idrarda protein atılımı olmaz. İdrarda protein kaçağı varsa bir şekilde böbreklerde hasar olduğunun göstergesidir. Bu nedenle idrarda 1+ bile protein olsa araştırmak ve takip etmekte fayda vardır.

Hamilelikte İdrarda Protein Çıkması Tehlikeli midir?

Hamilelikte idrarda protein çıkması sadece preeklampside yaşanmaz. Özellikle böbrek enfeksiyonu geçirenlerde yada bazı böbrek hastalıklarında idrarda protein kaçağı yaşanır. Bunun ayrımı dikkatli bir hikaye alma, muayene ve testlerle rahatlıkla yapılabilir. Ancak preeklampsiye bağlı protein kaçağı olmasa bile diğer nedenler de gebelik için risk oluşturmaktadır.

Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Kimlerde Görülür?

Gebelik zehirlenmesinin daha sık görüldüğü hasta grupları şu şekildedir:

  • İlk gebelik
  • Önceki gebelikte gebelik zehirlenmesi geçirenler
  • Önceki gebelikte anne karnında bebek ölümü ya da plasenta ayrılması (plasenta dekolmanı)
  • Gebelik öncesi tansiyon yüksekliği
  • İleri anne yaşı (>35)
  • Ailede preeklampsi öyküsü
  • Şeker hastalığı
  • Şişmanlık
  • Çoğul gebelik
  • Pıhtılaşma bozuklukları
  • Annede böbrek hastalığı
  • Mol hidatiform (üzüm gebeliği)

Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Ne Sıklıkta Görülür?

Tüm gebeliklerin %5-10’unda preeklampsi gelişmektedir. Özellikle daha önce preeklampsi geçirmiş olmak tekrar bir sonraki gebelikte riski oldukça yükseltmektedir. Vakaların sadece %25’i şiddetli preeklampsi şeklindedir.

Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Nedenleri Nelerdir?

Gebelik zehirlenmesinin nedeni halen tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak altta yatan patoloji ilk 3 ayda plasenta gelişiminde meydana gelen bozukluklar ve buna bağlı olarak plasentadan anne dolaşımına salınan bazı maddelerin plasenta kan akımını azaltmasıdır. Annenin kan dolaşımına geçen bu maddeler vücuttaki tüm organlarda kan damarlarında daralma yaparak kan akımının azalmasına ve organların hasarlanmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda immünolojik ya da genetik nedenlerde rol oynamaktadır.

Gebelik Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Preeklampsi pek çok gebede gebelik takibi sırasında yapılan tansiyon ölçümleri ile tesbit edilirken bazı hastalarda aşırı ödem oluşması ile başlayabilir. Genellikle gebede herhangi bir belirti olmaz. Ancak aniden aşırı kilo alan kadınlarda ya da ellerde, yüzde ve ayaklarda aşırı şişlik oluşanlarda preeklampsi gelişiminden şüphelenmek ve araştırmak gereklidir. Baş ağrısı, bulanık görme, nefes darlığı, ellerde ve yüzde ani şişme, karın ağrısı veya bilinç bulanıklığı olan gebelerde preeklampsi gelişimi açısından uyanık olmak gereklidir. Aslında preeklampsiye spesifik bir bulgu yoktur.

Gebelik Zehirlenmesi Anne Açısından Riskli midir?

Hafif preeklampside genellikle anne ve bebek açısından mevcut riskler daha düşüktür. Ancak şiddetli preeklampside artık anne ve bebek açısından hayati öneme sahip riskler mevcuttur. Tansiyon yüksekliğinin kontrol altına alınamadığı olgularda beyin kanaması ya da beyin ödemi, konvülzyon geçirme (eklampsi), karaciğer ve böbrek yetmezliği, görme bozuklukları ya da kaybı, erken doğum,plasentanın erken ayrılması (plasenta dekolmanı), HELLP Sendromu ve hatta anne ölümüne kadar gidebilen durumlar oluşabilir. Ayrıca gebelik zehirlenmesi yaşayanlarda yaşamın ileriki dönemlerinde hipertansiyon hastası olma riski de artmaktadır.

Gebelik Zehirlenmesi Bebeğe Zarar Verir mi?

Şiddetli preeklampside bebek gelişimi genellikle geri kalmıştır. Hatta bazı bebeklerin anne karnında öldüğü durumlar bile yaşanabilir. Bu noktada bebeğin risklerinin pek çoğu aslında erken doğumun getirdiği risklerdir. Erken doğuma bağlı bebekte kafa içi kanama, ağır bağırsak iltihabı (nekrotizan enterokolit), nörolojik hasar gelişebilir. Uzun süreli yoğum bakım tedavisi gerekebilir.

Gebelik Zehirlenmesi Nasıl Anlaşılır?

Preeklampsi genellikle 20 haftanın üzerindeki gebelerde oluşan tansiyon yüksekliği ve protein kaybı ile karakterize bir hastalıktır. Gebelik öncesi tansiyon yüksekliği olmayan hastalarda 20 haftadan sonra gelişebilecek 140/90 ve üzerinde tansiyon yüksekliği veya vücutta değişik bölgelerde aşırı şişme bizi preeklampsi gelişimi açısından uyarmalıdır.

Bu hastalarda muhakkak idrarda protein kaçağını tesbit etmek için idrar testi yapılması gerekirse 24 saatlik idrar toplanması ve analiz edilmesi gerekecektir. İdrar testinde protein kaçağının gösterilmesi ve tansiyon yüksekliğinin olması hastanın preeklamsi olduğunun göstergesidir. Bundan sonra yapılacak kan tahlilleri yardımı ile hastalığın şiddeti belirlenecektir. Kan tahlillerinde karaciğer testlerinde bozulma ya da trombosit değerlerindeki düşmeler hastalığın şiddetli olacağının bulgusu olabilir. Bu hastalar gerekirse hastaneye yatırılarak tedavi ve takip edilmelidir.

Preeklamsi (Gebelik Zehirlenmesi) Tedavisi

Gebelik zehirlenmesinin tedavisi hastalığın şiddetine ve gebeliğin kaç hafta olduğuna göre değişmektedir. En önemli tedavi yöntemi doğumdur. Doğumdan sonra preeklampsi belirtileri dramatik bir şekilde düzelir. 37 hafta ve üstündeki gebeliklerde ağır preeklampsi mevcutsa hiç beklenmeden doğum yoluna gidilir. 37 haftanın altındaki gebeliklerde ağır preeklampsi durumunda bebeğin durumu değerlendirilir. 34 haftanın üzerindeki gebelerde yenidoğan yoğun bakımının olduğu hastanelerde doğum düşünülebilir. 34 haftanın altındaki gebeliklerde en azından bebeğin akciğer gelişimini hızlandırmak için steroid tedavisi için, vakit kazanılmaya çalışılır. Anne ve bebekte sıkı takip ve hastanede yatış ile birlikte vakit kazanılabilecekse steroid tedavisi için 24-48 saat beklenmeye çalışılır. Ancak yapılan testlerde bebeğin anne karnında bekleyecek kadar iyi değilse ya da annenin durumunun kötüleşmesinden korkuluyorsa o zaman aile ile görüşüp doğum yolu seçilebilir. Hafif preeklampsi olan hastalarda ise genelde terme kadar beklenir. 37 haftanın üzerinde artık doğum düşünülmesi uygundur. Normal doğum yada sezeryan ameliyatı düşünülebilir. Takip esnasında gerekirse tansiyon düşürücü ilaçlar, havale geçirmeyi önleyen ilaçlar kullanılabilir. Gebelik zehirlenmesi sonuçları günümüzde eskisine göre daha yüz güldürücüdür. Özellikle yenidoğan yoğum bakım şartlarının oldukça gelişmiş olması preeklampsiyi engelleyemesek ya da tedavi edemesek bile bebeklerin yaşama şansını çok yüksek oranlara taşımıştır.

Gebelik Zehirlenmesi Tekrarlar mı?

Pek çok hasta gebelik zehirlenmesi doğumdan sonra geçer mi diye sormaktadır. Gebelik zehirlenmesi doğumdan sonra kendiliğinden düzelir. Ancak bu hastalarda ikinci gebelikte preeklampsi riski %25-50 arasındadır. Gebelik zehirlenmesi yaşayanlarda bir sonraki gebelikte daha yakın takip ve erken tanı ile bazen gebelik haftaları etkili bir şekilde uzatılabilmektedir.

Gebelikte Preeklampsi Nasıl Önlenir?

Gebelikte preeklampsi gelişimini önlemenin herhangi bir yolu şu an için yoktur. Ancak preeklampsi riskini azalttığı söylenen ancak doğruluğu %100 olarak kanıtlanamayan tedaviler vardır. Gebelikte kalsiyum ve magnezyum kullanımı, c vitamini ya da bebek aspirini kullanımının gebelik zehirlenmesi riskini azalttığına dair çalışmalar olmakla birlikte desteklemeyen çalışmalarda oldukça çoktur.

Ankara Çankaya Çukurambar’daki muayenehanemizde gebelik takibi Ankara jinekolog Doç. Dr. Nermin Köşüş ve Doç. Dr. Aydın Köşüş tarafından yapılmaktadır. Ankara gebelik takibi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

JİNEKOLOG ANKARA

Tüm makaleleri gör

5 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

DOÇ. DR. NERMİN KÖŞÜŞ

Ankara jinekolog Doç. Dr. Nermin Köşüş
Ankara jinekolog Doç. Dr. Nermin Köşüş

DOÇ. DR. AYDIN KÖŞÜŞ

Doç. Dr. Aydın Köşüş
Doç. Dr. Aydın Köşüş