Göbek kordonu plasenta ile beraber anne ve bebek arasındaki alışverişi sağlayan yapıdır. Plasentanın bebek tarafındaki yüzünden başlayarak bebeğin göbek kısmından içeriye girer. İçeriye giren damarlar bebeğin damar ağına katılarak kan dolaşımını sağlamış olur. Kordon kanı içerisinde bol miktarda kök hücre içermektedir. Bu nedenle isteyen hastalarda doğum sırasında kordon kanı toplanarak bebeğin ileriki yaşamında ortaya çıkabilecek bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabilmektedir.
Göbek kordonu (umblikal kord) yapısı nasıldır?
Göbek kordonu ortalama 50 cm civarındadır. Kordon içerisinden 2 adet arter ve 1 adet ven gitmektedir. İnsandaki dolaşımın aksine ven bebeğe temiz kanı taşırken, arterler bebekten kirli kanı anneye taşımaktadır. Kordon kıvrımlıdır. Bir kordonda ortalama 40 kıvrım vardır ve bu gebelik süresince değişmez. Ancak bazı kordonlarda kıvrılma olmayabilir. Göbek kordonu içerisinde wharton jeli dediğimiz jelatinöz bir yapı ile kaplıdır. Bu yapı göbek kordonu damarlarını dış etkilerden korur.
Göbek kordonu (umblikal kord) patolojileri
- Kısa kordon: 30 cm’den kısa kordonlardır. Görülme oranı %2’dir.
- Uzun kordon:70 cm’den uzun kordonlardır. Görülme sıklığı %4’dür. Uzun kordon olanlarda eğer bebek anne karnında çok hareketli ise kordon dolanması ya da kordon düğümlenmesi oluşabilir.
- Kordon dolanması: Annede herhangi bir belirti olmaz. Ultrasonda eğer boyun bölgesi doppler ile incelenecek olursa farkedilebilir. %15-30 oranında görülmektedir. Görüldüğü üzere neredeyse 4-5 gebede bir görülmektedir. Kordon dolanması boyuna ya da vücudun diğer bölgelerine olabilir. Kordon dolanması genelde bir problem oluşturmaz. Kordon kaygan bir yapı olduğundan genellikle problem oluşturmaz. Ancak kısa kordon olanlarda ya da 2-3 veya daha fazla dolananlarda bazen kalp atımında bozulma olabilir. Yine normal doğum sırasında bebeğin aşağıya inişini engelleyerek doğumun gerçekleşmesini zorlaştırabilir ya da engelleyebilir. Kordon dolanması olan gebelerde takipte bebek dolanmanın tersi yönünde dönecek olursa dolanma tekrar açılabilir.
- Torsiyon: Bazen göbek bağı kendi etrafında dönebilir. Bu durumda kan damarlarında akım kesileceği için bebek için oldukça risklidir. Genelde tam bebeğin göbeğine girdiği yerde oluşur.
- Kordon düğümlenmesi (Gerçek düğüm): Kordon ipe düğüm atar gibi düğümlenmiştir. Bebek için oldukça risklidir. Şıkışmadığı müddetçe problem olmaz. Canlı doğumlarda bazen karşılaşılabilir. Ancak kordon düğümlenmesi bazı gebeliklerde bebeğin anne karnında ölümüne neden olabilir. % 1 civarında görülmektedir.
- Marjinal yerleşim: %5 oranında görülür. Göbek kordonu plasentanın kenarına yakın bölgeden giriş yapmaktadır. Genelde herhangi bir problem oluşturmaz.
- Vaza previa: Göbek kordonu içerisindeki damarların üzerindeki wharton jeli dediğimiz koruyucu tabaka olmadan, serbest bir şekilde rahim ağzının önünden geçmesidir. Çok ciddi kanamalara neden olabilir. Ultrasonda farkedilmesi oldukça zordur. Kanama olduğunda, acilen bebek doğurtulmadığında bebek için ölümcül olabilir. %1 oranında görülmektedir.
- Kordon sarkması: Kord prolapsusu olarakta adlandırılır. %0,1-1 oranında görülür. Doğum sırasında özellikle bebeğin başının henüz pelvise yerleşmediği vakalarda su kesesinin açılmasına bağlı olarak kordon sarkması oluşabilir. Eğer hemen doğum olmayacaksa acilen sezeryan ameliyatı ile bebeğin doğurtulması gereklidir.
- Tek umblikal arter: Göbek kordonunda 2 arter yerine tek arterin olmasıdır. Görülme sıklığı %1-5 arasındadır. Tek bebeklerin %1’inde, ikizlerde ise %5 olguda en az bir bebekte tek umbilikal arter bulunur. Genellikle sol umblikal arter yoktur. Normal kordona göre daha az kıvrımlıdır. Bazen beraberinde ek anormallikler görülebilir. Tek umbilikal arter olan fetuslarda anomalilere daha sık rastlanmaktadır. Bu bebeklerin %20-50’sinde yarık damak, kalp anomalileri, merkezi sinir sistemi anomalileri, spina bifida, diyafram fıtığı, kistik higroma, hidronefroz, displastik böbrek, parmak fazlalığı, parmakların yapışık olması gibi anomaliler bulunmaktadır. Yine tek arter varlığında marjinal ya da valementöz insersiyon daha sıktır. Trizomi 13 ve 18 görülme sıklığı artmaktadır. Beraberinde ek anomali varsa trizomi riski %50’dir. Ancak beraberinde ek anomali yoksa trizomi riski düşüktür. Bu nedenle ek anomali olmayan hastalara amniosentez önerilmez. Gebelikte bebekte gelişme geriliği oluşabilir. Ayrıca bu gebelerde %10 oranında gebelikte ya da doğum sonrası bebek kaybı yaşanır. Rutin incelemelerde tek umbilikal arterden şüphe edildiğinde mutlaka detaylı inceleme yapılmalı, kalp anomalilerine sık rastlandığı için fetal ekokardiyografi istenmelidir.
- Umblikal kordon kisti: Umblikal kordon duvarındaki yapılarda kaynaklanır. Damarlarla bağlantısı yoktur. Dopler ultrason ile damar anormalliklerinden ayrılır. Bazen yapısal ya da kromozom anomalileri ile birlikte olabilir.
Ankara Çankaya Çukurambar’daki muayenehanemizde gebelik takibi Ankara jinekolog Doç. Dr. Nermin Köşüş ve Doç. Dr. Aydın Köşüş tarafından yapılmaktadır. Ankara gebelik takibi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Yorum Ekle